Seyyid İbrahim Reisi: İslamî medyanın risaleti, İslam hakkaniyetini beyan etmektir

Kutsal Rezevi külliyesinin mütevellisi Hüccet'ül-islam Seyyid İbrahim Reisi, İslamî medya organlarının risaleti İslam hakkaniyetini beyan etmek ve küresel istikbarın komplolarını ifşa etmekten ibaret olduğunu vurguladı.

Astan News’un haberine göre, 9. İslam ülkeleri radyo televizyonları birliği zirvesinin kapanış töreninde konuşan Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, günümüzde İslamî medya organlarının en önemli risaletlerinden biri dindarlığın ve din ekseninde olmanın güzelliklerini beyan etmek olduğunu belirterek  şöyle dedi: İmam Rıza –s– şöyle buyurur: Eğer insanlar bizim kelamımızın güzelliğini anlarsa bizi izleyecektir. Ve bugün bu güzellikleri göstermek İslamî medya organlarının işidir.

Horasan dini ilimler merkezleri yüksek konseyi üyesi Hüccetülislam Reisi, medya Allah’ın tanımanın güzelliğini ve küfürün çirkinliğini, vahdetin güzelliğini ve tefrikanın çirkinliğini, istiklalin güzelliğini ve zilletin çirkinliğini, direnişin güzelliğini ve geri adım atmanın çirkinliğini, düşmanı tanımanın güzelliğini ve basiretsizliğin çirkinliğini, sosyal bakış ve bilimin ve salih amelin faydalarının güzelliğini ve pasifliğin ve gevşekliğin çirkinliğini tüm dünyaya göstermesi gerektiğini kaydetti.

Küresel istikbara bağlı medya organları milletlere zulme boyun eğme kültürünü telkin ederek onları sömürmeyi amaçladığını kaydeden Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, sorumluluk duygusu, sosyal ve siyasi meydanlarda sorumlu bir şekilde katılım sergilemek ve Allah’tan başkasını gözetlememek İslamî medyanın özelliklerinden sayıldığını vurguladı.

HOLLYWOOD'UN TEMELİ, UMUTSUZLUK YARATMAKTIR

Bilgeler meclisi başkanlık divanı üyesi Hüccetülislam Reisi, küresel istikbar tüm dünyayı umutsuzluk ve hüsran kültürüne sürüklemeye çalıştığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: bu anlayışın karşısında bekleyiş kültürü yer almaktadır. Bugün düşmanın propaganda makinesi ve meydası ve Hollywood sinemasının temeli toplumları umutsuzluğa sürüklemek ve bu toplumlara biz yapamayız, kültürünü telkin ve empoze etmektir.

İslam medya dünya halkına izzet ve güç telkin etmesi gerektiğini belirten Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, küresel istikbar medya imparatorluğu ile halkın arasında umutsuzluk, hüsran, zafiyet, zulme boyun eğme ve Batı istikbarı ve kültürü karşısında teslim olma duygularını yaygınlaştırmaya çalıştığını belirtti. Medyanın İslamî etüpyanın oluşmasında önemli rol ifa ettiğini kaydeden Reisi, maneviyat, ahlak, sosyal adalet ve güvenlik İslamî ütopyanın temel bileşenleri olduğunu ve bu ketin altyapısı da tevhid ve ilahi ahkamdan oluştuğunu, medyanın tüm bu bileşenleri halka anlatması gerektiğini vurguladı.

ANCAK ALLAH'TAN KORKULUR

Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, konuşmasının devamında Ahzab Suresi 39. ayete işaret etti:

اَلَّذینَ یُبَلِّغُونَ رِسالاتِ اللّهِ وَ یَخْشَوْنَهُ وَ لا یَخْشَوْنَ أَحَدًا إِلاَّ اللّهَ وَ کَفى بِاللّهِ حَسیبًا

Reisi Kur'an'ı Kerim’de tebliğle ilgili ayetlerde Arapça Haşiyet tabiri gündeme geldiğini, bu tabir Hauf tabirinden farklı olduğunu, haşiyet, dünyanın sadece ilahi iradenin etkisi altında olduğu anlamına geldiğini, bu yüzden haşiyet caiz olduğunu ve bu da şecaat, istikbar karşıtlığı ve hakkı beyan etmenin sırrı olduğunu, İslamî medya da bundan yararlanması gerektiğini kaydetti.

Bilgeler meclisi başkanlık divanı üyesi Hüccetülislam Reisi sözlerini şöyle sürdürdü: İslam medya hak sözü, adalettalepliği, insanseverliği ve mazlumu savunmayı anlatması gerekir ve bu durumda muhataplarını cezbedeceğinden emin olabilir, zira bu sözler insanların fıtratından kaynaklanır. Bugün Batı’nın zorbalıklarının sesi feleğin kulağını sağır etmiştir, çünkü Batı sadece kendi çıkarlarını düşünür. Ancak İslam dini her şeyi ilahi rıza ve görev ve sorumluluğu yerine getirme temelinde istemektedir.

İmam Rıza’nın –s– İslamî vahdet ve takrib simgesi olduğunu beyan eden Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, bu zirvenin İmam Rıza’nın (as) nurani ve mutahhar türbesinin yanında düzenlenmesi gönülleri ve İslamî medya organlarının stratejilerini ve yöntemlerini daha da yakınlaştırmasını diledi.

Medyanın en büyük risaleti gerçekleri beyan etmek ve insanları bilinçlendirmek olduğunu kaydeden Hüccetülislam Reisi, sözlerine şöyle devam etti: Medyanın en önemli sorumluluğu halkı bilinçlendirmektir. Eğer İslam dininin çeşitli boyutları ve tekfirci terör örgütlerinin kirli mahiyeti açıkça beyan edilseydi, belki bugün terör sorunu ile karşı karşıya olmazdık ve bir çok cahil insan siyonizm ve istikbar ürünü olan bu örgütlere üye olmazdı.

MEDYA, KÜRESEL İSTİKBARIN KOMPLOLARINI İFŞA ETMELİ

Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, konuşmasının devamında küresel istikbarın bölge ülkelerine karşı hasmane tutumu ve habisliğne işaretle konuşmasını şöyle sürdürdü: Siyonizm İslam adına ve İslam’a karşı bir cephe açarak Müslümanların ve İslamî orduları zayıflatmaya ve böylece Filistin davasını IŞİD gibi tekfirci terör örgütlerinin gelişmelerinin etkisi altında bırakmaya çalışıyor. Bu konuda İslamî medya aydınlatıcı ve bilinçlendiren yayınlar yapmalıdır.

Diyanetle birlikte siyasetin İslam dininin temel ilkelerinden biri olduğunu belirten Hüccetülislam Reisi şöyle devam etti: Birinci ve ikinci dünyası savaşları ve gaspçı siyonist rejim İsrail’in mazlum ve savunmasız Filistin milletine yönelik yetmiş yıllık zulmü ve günümüz dünyasının içler acısı durumu siyasetin maneviyattan uzaklaşmasının sonucudur ve İmam Humeyni –ks– çağımızda siyaseti maneviyatla bütünleştiren şahsiyet sayılır.

Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, İslam sanatın hikmetle birleştiğini belirterek şöyle devam etti: İslamî sanat her zaman hikmetle beraber olmuştur. İmam Rıza’nın –s– mutahhar külliyesi yer yer İslamî sanatla hikmetin bütünleşmesinin cilvesidir. Sanat maneviyattan uzaklaştığı takdirde ibtizale sürüklenmesi kaçınılmazdır ve toplumun geçmişe doğru sürüklenmesine yol açar.

Kutsal Rezevi külliyenin mütevellisi Hüccetülislam Seyyid İbrahim Reisi, konuşmasının bir başka bölümünde bugün İslamî toplumun din adında bir medeniyeti tüm dünyaya tanıtma çabasında olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü İslam dini din ve insani değerler adında bir medeniyeti tüm dünyaya tanıtmak istiyor. Bu medeniyetin gerçekleşmesi için zamanı tanımak gerekir, zamanı ve rolünü bilmek ve ona göre rol ifa etmek gerekir. Dolaysıyla İslamî medya organları bu büyük sorumluluğu üstlenmeli ve bu medeniyetin boyutlarını insanların dünyevi ve uhrevi saadetini yaratmak üzere belirlemelidir.

Bilgeler meclisi başkanlık divanı üyesi Hüccetülislam Reisi konuşmasını şöyle noktaladı: medya faaliyetleri bilimsel kararlılık, pratik azim ve uzak görüşlü olmaktan yararlanması ve bakışı geleceğe yönelik olmalıdır. Biz geleceğin müttaki ve salih insanlara ait olduğundan eminiz ve bu ilahi vaatlerden biridir. gelecek ne Suud hanedanının paraları, ne batılıların askeri gücü ve ne de siyonizmin şeytanlıkları ve habisliğine aittir. Gelecek müttaki ve salih insanlara aittir.

Pars Today