Tahran Yunus Emre Enstitüsünde, “Hollywood Gözüyle Türkiye ve İran” adlı seminer düzenlendi. 24 Aralık Pazar günü düzenlenen programa konuşmacı olarak Yrd. Doç. Dr. Emine Perin Searl katıldı.

Emine Perin Searl, Hollywood’un, tamamen oryantalist bir bakış açısıyla ele aldığı “Gece Yarısı Ekspresi” ve “Kızım Olmadan Asla” adlı filmlerinden yola çıkarak hazırladığı sunumunda, hedef olan iki ülke kamuoyları başta olmak üzere bölge halklarının, birbirleriyle ilgili kanaatler edinirken doğrudan bilgi ve gözlemlere dayanmaları gerektiğinin önemi üzerinde durdu.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yerleşik bir akademisyen olarak Hollywood ve ABD resmi makamları arasındaki ilişki biçimini de tahlil eden Yrd. Doç. Dr. Emine Perin Searl, aksi takdirde bu oryantalist bakış açısı tuzağına düşülmesinin kaçınılmaz olduğu vurguladı.

“Gece Yarısı Ekspresi” ve “Kızım Olmadan Asla”

Söz konusu iki film, gösterime girdikleri dönemlerde gerek ilgili ülkeler, gerekse dünya kamuoyunda ilgililer büyük yankı ve tepki uyandırmıştı. “Gece Yarısı Ekspresi” filmi, Türkiye’yi çok farklı resmederek uluslararası kamuoyunda son derece olumsuz bir Türkiye imajı çizmişti. “Kızım Olmadan Asla” filmi ise İran’ın İslam Devrimi sonrası hükümetini hedef alan bir üslupla tüm dünyada İran karşıtı bir akıma yol açmıştı. Her iki film Türkiye ve İran halklarına yönelik ırkçı ve ayrımcı tutumun yayılmasına neden olmuştu.

Yunus Emre Enstitüsü