Haziran 19, 2019
1.078 Okunma
Senarist ve yönetmen Bilal Babaoğlu, ilk filmi, Aşık (2016)'ın İran filmlerine benzetildiğini ve kendisinin buna olan tepkisini açıkladı.
Gazete Duvar'dan Soner Sert, yönetmen Bilal Babaoğlu'na ilk filmi “Aşık” (2016)'ı sordu. Yönetmenin konuşmasından bazı kesitler sunuyoruz:
[…] Âşıklık geleneği ve bir yaşam biçimi olarak âşıklık üzerine bir film yapmak için yola çıkmıştım. Bu konu üzerine bir hikâye ararken yolum Veysel’e çıkmıştı. Bu yaklaşım biraz olsun beni rahatlattı. Veysel’i anlatma çabam olmadı. Kendi anladığım yorumladığım Veysel’i anlatmakla yetindim.
Bir derdi, meramı olan bir film yapmayı da önemsiyordum. “Leyla’yı ararken Mevla’yı bulmak” diye özetlenen âşıklık fikrini, felsefesini bugüne taşımak istedim. Boyumdan büyük bir işe kalkıştığımın farkındaydım. Kalıcı, nitelikli bir eser ortaya koymaya heves ediyordum. Âşık Veysel’i doğuran Alevi Bektaşi kültürü içinden gelen birisi olmadığımdan bu konuda da yanlış yapmaktan korktum. Bu nedenle senaryo süreci çok sancılı ve uzun oldu. En az 8-10 versiyonu vardır. […]
Bir tek filmim var. Ulusal ya da bölgesel sinema kategorisine girer mi bilmem. Ortadoğu sineması diye bir olgudan söz edilebilir. Ben ilk filmimde geleneksel anlatı kalıplarında kalmaya özen gösterdim. En azından denedim. Reji dili olarak değil belki ama senaryo dili olarak sözlü halk edebiyatının görsel kodlarını beyazperdeye aktarmaya çalıştım.
Dikkatle incelendiğinde bir dolu dini tasavvufi ögeler görülecektir. Bu çabam sanırım devam edecek. Filmimi İran filmlerine benzetiyorlar. Ben de severim, benzetilmek de hoşuma gidiyor açıkçası.
[…] Türkiye’de sinema yapan, bazen tesadüfen benzer ve ortak yönler taşıyan, ama her biri kendi dilini, anlatısını oluşturmaya çalışan sinemacılar var. Ama Türkiye Sineması diye bir gerçeklikten söz etmek bence olası değil. Tıpkı yetmişlerin Anadolu Rock hareketi gibi; yani biçim olarak evrensel ama öz olarak yerli bölgesel bir sinema bence mümkün. “Âşık” filmi bunun örneği mi? Hayır, değil. Çünkü bütçe yetersizliğinden filmimi istediğim gibi gerçekleştiremedim. Minimal bir sinemaya razı olmak mecburiyetinde kaldım.
Yeni Kaynak