Haziran 19, 2019
1.105 Okunma
Akdamar Film Festivali'nde İran Sineması konuşuldu
Van'da düzenlenen Axtamara Film Festivali 3. gününde devam ediyor. Festival kapsamında “Yakın Plan İran Sineması; Abbas Kiyarüstemi” konulu panel düzenlendi.
Van Büyükşehir Belediyesi ve Ortadoğu Sinema Akademisi'nin “Doğadan ses, tarihten ışık, yaşamdan hakikatle” sloganıyla düzenlediği Axtamara Van Film Festivali kapsamında “Yakın Plan İran Sineması; Abbas Kiyarüstemi” konulu panel düzenlendi. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı panele konuşmacı olarak İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanat Bölümü'nde sinema eğitimi veren Sabire Soytok ve geçtiğimiz temmuz ayında yaşamını yitiren İranlı ünlü yönetmen Abbas Kiyarüstemi'nin yönetmenliğini yaptığı “Rüzgar Bizi Sürükleyecek” filminde başrol oynayan Behzad Devrani katıldı.
'İran sineması Abbas Kiyarüstemi filmleri ile tanınmaya başlandı'
Panelde ilk olarak konuşan Behzad Devrani, Abbas Kiyarüstemi'nin sinemasının İran sinemasında ayrı bir yeri olduğunu belirterek, Kiyarüstemi'nin filmlerinin daha çok gerçeklik esas alınarak çekildiğini aktardı. İran sineması ve Kiarostami'nin çektiği filmlerin bambaşka temalar olduğunu, Kiyarüstemi ile İran sineması tanınmaya başlandı diyen Devranî, “Abbas'ın sineması dünyada tanınmaya başlandığında İran'da da fark edildi ve büyük ilgi gördü. İran gençleri Abbas'ın sinemasına ilgi duymaya başladı. Abbas uluslararası sinema festivallere katılmasıyla birlikte sineması ilgi görmeye başladı” diye konuştu.
'Kiyarüstemi dünya sineması için de büyük bir kayıptı'
Ardından konuşan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanat Bölümü'nde sinema eğitimi veren Sabire Soytok ise temmuz ayında dünya sinemasının en değerli isimlerinden biri olan Kiyarüstemi'yi kaybettiklerini hatırlatarak, Kiyarüstemi'nin sadece İran sineması için değil, dünya sineması için de büyük bir kayıp olduğunun altını çizdi. Yönetmen Kiyarüstemi'nin çektiği filmlerin dünya sinemasına büyük katkılar sağladığını ve çektiği her filmle dünya sinemasında yeni adımlar atılabileceğini gösterdi diyen Soytok,”Abbas, 1980 yılında film çekmeye başlandığında Ortadoğu ve dünyada önemli bir sinemacı olduğunu kanıtlamış oldu. Bunun altında çok güçlü bir sanatçı kimlik var. Abbas, iyi bir ressam, iyi bir edebiyatçı ve iyi bir fotoğraf sanatçıydı. Yani çok kimlikli bir sanatçıydı” diye konuştu.
Panel, soru- cevap bölümüyle devam etti.