Haziran 19, 2019
796 Okunma
ART ISRAEL adlı siyonist şirketin 37. Uluslararası İstanbul Film Festivali'ne sponsor olup festivale 6 tane siyonist yapımı filmin kabul edilmesinin ardından Filistinli sinemacılar festivali boykot etti.
İsrail'in resmi kurumlarının bir parçası olan ARTISRAEL firmasının İstanbul Film Festivali’ne sponsor olması nedeniyle Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi, organizasyondan çekildiğini açıkladı.
Ayrıca festivalin sinema programında 6 Siyonist İsrail filmi de yer almakta. Bunlar; Amos Gitai’nin Şeria Nehrinin Batısı, Savi Gabizon’un Hasret, Matan Yair’in İskele, Tamir Eltelman’ın Mühim, Ofir Raul Graizer’in Pastacı ve Liran Elya’nın Şüphe adlı filmleri.
İstanbul Film Festivali’nin sponsorları arasında ARTISRAEL'in de bulunduğunu belirten Filistinli yapımcı, yönetmen ve oyuncular, festivalden çekiliyor.
Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, İKSV’nin düzenlediği İstanbul Film Festivali’nin bu yılki sponsorlarının arasında ARTISRAEL adlı kurum aracılığıyla İsrail Dışişleri Bakanlığı da bulunuyor.
Daha önce yayımlanan bir mektupla, bu sponsorluktan vazgeçilmesinin istendiği belirtilen açıklamada İKSV’nin düzenlediği İstanbul Müzik Festivali için de İsrail’in sponsor olduğu belirtiliyor.
'FİLİSTİN HALKI VE İŞGAL ALTINDA YAŞAYAN HALKLAR BU İŞBİRLİĞİ VE İHANETİ UNUTMAYACAK'
Siyonist rejimin, kültür ve sanatı kendisine meşruiyet sağlamak içinbir araç olarak kullandığının ifade edildiği açıklamanın tamamı şöyle:
“Bilindiği gibi, İKSV’nin düzenlediği İstanbul Film Festivali’nin bu yılki sponsorlarının arasında, ARTISRAEL adlı kurum aracılığıyla İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın da bulunduğunu öğrendiğimizde bir mektup yayımladık. Bu mektupta İKSV’den bu sponsorluk ilişkisinden vazgeçmesini istemiş ve festivale katılan yönetmenlere bu sponsorluk sürerse filmlerini festivalden çekmeleri çağrısında bulunmuştuk.
Siyonist İsrail rejiminin, kültür ve sanatı kendisine meşruiyet sağlamak için bir araç olarak kullandığını biliyoruz. Bu gerçek ve İsrail’e yönelik boykot çağrısı, Roger Waters’tan Ken Loach’a, Judith Butler’dan Elvis Costello’ya, Jean Luc Godard’tan Eyal Sivan’a, aralarında Yahudilerin de bulunduğu büyük bir sanatçı ve entelektüel grubu tarafından uzun bir zamandır dillendiriliyor. İKSV yöneticilerinin bu çağrıdan haberdar olmaması zaten mümkün değildi. Sponsorluk buna rağmen kabul edilmiş ve sürüyor. İsrail’in iki haftadır Cuma günleri, Gazze’de yani Siyonist Rejimin sınırlarının dışında gerçekleşen ve hiçbir biçimde şiddet içermeyen 'Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü'ne gerçek mermilerle saldırmasına ve otuzu aşan ölü sayısına rağmen.
Aynı zamanda, bu sponsorluğun Film Festivali ile sınırlı kalmadığını, İKSV’nin düzenlediği diğer festivallerden biri olan ve önümüzdeki günlerde gerçekleşecek İstanbul Müzik Festivali için de İsrail’in sponsor olduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
İKSV çağrımıza uymadı ancak önce Annemarie Jacir’in yönetmenliğini yaptığı 'Düğün Davetiyesi'-'Wajib' filmi festivalden çekildi. Festivale katılması beklenen filmin ekibi seyahatlerini iptal etti. Filmin yapımcısı Ossama Bawardi de konuk olduğu 'Köprüde Buluşmalar’a aynı gerekçeyle katılmayacağını açıkladı. Ardından, Filistinli yönetmen-yapımcı May Odeh de, İsrail’in sponsorluğu sebebiyle, Köprüde Buluşmalar’a katılmayacağını Facebook sayfasında açıkladı. Odeh, 'Böyle bir festivalin sporsorluk için savaş suçları işleyen bir ülkeyle işbirliği yaptığına inanamıyorum' diyor.
'Düğün Davetiyesi'nin başrol oyuncusu Mohammad Bakri ise, mektubunda, 'İsrail’in İstanbul Film Festivali’yle resmi işbirliğinin sonucu olarak, özellikle Gazze’deki son Kara Cuma günü, İsrail ordusu masum insanlara ateş ederken festivalinize yapacağım ziyareti iptal ediyorum. Gelmem çok ayıp olurdu. Ancak Festival’in İsrail sponsorluğunu reddetmesi halinde gelebilirim' diyor.
Başta İKSV olmak üzere tüm sanat kurumlarına İsrail devletiyle herhangi bir anlaşma yapmamaları, işgale ortak olmamaları çağrımızı tekrar ederken, filmini festivalden çeken sanatçılara da teşekkür ediyor, diğer katılımcıların da Filistinlerle dayanışma adına aynı tavrı göstermesini bekliyoruz. Filistin halkı ve işgal altında yaşayan halklar bu dayanışmanızı unutmayacaktır.”