Haziran 19, 2019
1.203 Okunma
İran Film Günleri etkinliği için geldiği İzmir'e hayran kalan İranlı yönetmen Ruhullah Hicazi, bir film projesi düşündüğünü söyledi
İran Film Günleri etkinliği için geldiği İzmir'e hayran kalan İranlı yönetmen, çok beğendiği Tarihi Asansör'de Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü öğrencileriyle birlikte film çekmek üzere çalışma başlattı İranlı yönetmen Hicazi: “Her ülkede bir şehir vardır, aşkın yaşandığı yerdir, evlenme teklifi edilen, sevgililerin buluştuğu aşk yuvasıdır. İzmir’de de orası Tarihi Asansör. Tarihi Asansör'de onu gördüm”
İran Film Günleri için İzmir'e gelen yönetmen Ruhullah Hicazi, Tarihi Asansör'den ilham alarak bir film projesi başlattı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü öğretim üyelerinin konuğu olarak İran Film Günleri etkinliği için İzmir'e gelen Hicazi, Türk sineması ve Türkiye'de hayata geçirmeyi düşündüğü projeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Türk sinemasını yakından takip ettiğini, bu ülkede tanıdığı ilk yönetmenin Yılmaz Güney olduğunu, “Yol” ve “Sürü” filmlerinden çok etkilendiğini anlatan Hicazi, son dönemde ise Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu'nu çok beğendiğini ifade etti.
Üniversitedeki öğrencilerin kendisine olan ilgisinden ve etkinlik sonrası gezdiği İzmir'den çok memnun kaldığını ifade eden Hicazi, şunları söyledi:
“Öğrencilerde ve İzmir'de çok güzel bir enerji gördüm. Etkinlik sonrası gittiğim Tarihi Asansör'ün olduğu sokaktan çok etkilendim. Rehberim 'Yukarıda İzmir'in genel bir görüntüsü var, çok güzel' dedi. Asansörü beklerken bir çift geldi, oğlan evlenme teklifi edecek. Düşünmeye başladım, burası nasıl bir yer ki insanlar gelip sevdiklerine evlenme teklif etsinler… Yukarı çıktım, anladım, çok romantik bir manzara var. Her ülkede bir şehir vardır, aşkın yaşandığı yerdir, İzmir de burası. Her şehrin bir aşk yuvası vardır. Evlenme teklifi edilen, sevgililerin buluştuğu. Tarihi Asansör'de onu gördüm.”
Aşkların başladığı bir nokta olarak Tarihi Asansör'ün kendisine ilham verdiğini ifade eden Hicazi, İzmir'in gelinlik üretici ve ihracatçısı bir kent olduğunu, gelinlik fikrinin de bu projeyle örtüştüğünü dile getirdi.
Kentin enerjisini yansıtabilecek bir projeyle ilgili DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümüne teklif götürdüğünü aktaran Hicazi, “Film çekmek isteyen öğrencilerle proje yapabilirim diye düşündüm. Teklif götürdüm. Mekanımız Asansör. Beş gruba ayrılalım, beş film çıkaralım, mekan aynı olsun, aşk mekanı. Beş görüş farklı çekecek. Senaryo yazalım, kurgulayalım, birlikte seyredip tartıştıktan sonra beğendiklerimizi festivallere yollayalım diye düşündüm. Prosedürler halledildikten sonra film çekimlerine başlayacağız. “
DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sabire Soytok ise Hicazi'nin Türk sineması ve edebiyatını yakından takip ettiğini belirterek, Türk ve İran sinemalarının da sürekli etkileşim halinde olduğuna işaret etti.
Yönetmenin proje teklifini duyunca çok mutlu olduklarını, İran'ın İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ateşesi Abdulrıza Raşid'le görüştüklerini ve çalışmalara başladıklarını anlatan Soytok, “Hicazi'nin öğrencilerle çalıştığında çok iyi bir etkileşim çıkaracağına inanıyorum. Proje için çok heyecanlıyım. Gerekli prosedürler halledildiğinde nisan ayında çalışmalara başlayacağız.” dedi.
Kültür Beşiği İran